“BEN KERRY’YİM”

İki buçuk yaşına kadar hiç konuşmayan ve 4 yaşında otizm tanısı alan Kerry Magro, ödüllü bir engellilik hakları savunucusu, yazar, film danışmanı ve motivasyon konuşmacısı. Kendisi için yüksek fonksiyonlu ya da hafif otizmli dendiğini söyleyen Kerry buna karşılık “Ben Kerry’yim” diye yanıt veriyor.

Görülme sıklığı giderek artan ve tanı alan her birey için ortak noktalarına rağmen, kişiye özgü biricik bir yolculuk olan Otizm’i otizmli bireylerden öğrenmeye devam ediyoruz. Bugün sizlerle tanıştırmak istediğimiz; kelimelerin olmadığı bir çocukluktan ödüllü bir motivasyon konuşmacısı olmaya giden yolculuğun sahibi Kerry Magro.

 Yolculuğu ile ilgili detayları www.kerrymargo.com adresinden takip edebileceğiniz Kerry, yaşamının ilk yıllarında geçirdiği sessiz-sözsüz-kelimesiz dönemin ardından otizm tanısı almış. Yıllar boyu süren otizm yolculuğu bugün onu üniversite eğitimi almak isteyen otizmli bireyleri desteklediği bir burs programı olan ödül almış bir motivasyon konuşmacısı, danışman ve Dr. ünvanlı bir yazar haline dönüştürmüş.

Otizm tanısını ne zaman aldınız?

Otizm tanısı ben henüz dört yaşındayken konuldu. Hayatımın ilk birkaç yılında konuşamıyordum. Birçok zorlukla başarılı bir şekilde mücadele ettikten sonra bugün bir konuşmacı, yazar, kar amacı gütmeyen bir organizasyonun kurucusu olarak dünyayı dolaşıp otizm hakkında konuşabiliyorum.

Otizm tanısı aldıktan sonra hayat sizin ve aileniz için nasıl ilerledi?

İlginçti. Otizm hakkında pek bilgiye sahip değildik. Hayatımın ilk birkaç yılında konuşamam gibi belirtiler olsa da otizmli olduğumu anlayamadık. Ama ailem benim en büyük destekçim oldu. Araştırmalarını yaptılar ve beni konuşma terapisi, müzik terapisi, fizik tedavi, ergoterapiye (occupational therapy) yönlendirdiler ve tedaviler işe yaradı. İlk başta ne beklemeleri gerektiğini bilmedikleri için endişeliydiler ama otizmle yaşamayı öğrendiler, ben de öyle.

Ne zaman konuşmaya başladınız? Nasıl oldu?

İlk kez bir kelime söylediğimde iki buçuk yaşındaydım. Ailem her zaman konuşmaya başlamam için beni cesaretlendirdi. Çocukken herhangi bir ses çıkardığımda ailem o sesi taklit ederdi ve bu yöntemin iletişim becerilerimi geliştirmesini ümit ederlerdi. Başlarda bir ya da iki kelimelik cümleler kurarken yedi yaşına geldiğimde tam cümleler kurmaya başladım. Ondan sonra konuşmak benim için daha kolay, yani başa çıkılabilir bir hal aldı.

Eğitim hayatınız gerçekten harika. Biraz bahseder misiniz?

Liseden on sekiz yaşında mezun oldum ve hemen ardından on dokuz yaşında Seton Hall Üniversitesi’nde spor yönetimi okudum. Daha sonra yirmi üç yaşında yine aynı üniversitede stratejik iletişim yönetimi üzerine yüksek lisans yaptım. Son olarak da New Jersey Üniversitesi’nde doktora yaptım. O da yeni bitti ve sonuç olarak otuz bir yaşında mezun olmuş oldum.

Üniversitede arkadaşlarınız var mıydı?

Elbette, birçok arkadaşım vardı. Ancak üniversitede zaman yönetimi konusunda sıkıntı yaşadım. Akademik hayata odaklanırken aynı zamanda arkadaşlarıma vakit ayırmak benim için zordu. Birçok durumda bana yardımcı olması için rol oynama metodunu kullandım, aynı şekilde tiyatro terapisinin de çok yardımı oldu. Sadece zaman yönetimi becerileri değil aynı zamanda sosyal hayatım açısından da faydalı oldu. Böylece aktif bir şekilde okul hayatım devam ederken sosyal hayatımla sağlıklı bir denge kurmuş oldum.

Dünyanın her yerindeki çocuklara ve ailelerine umut oluyorsunuz. Üniversiteye giden otizmli bireylere yardımcı olan bir hayır kurumunuzun olduğunu biliyoruz. Peki, bu kar amacı olmayan girişime nasıl başladınız?

Biraz ironik olacak ama bu işe üniversitedeyken başladım. Engelli bireyler için büyük bir yardım açığı olduğunu fark ettim. Bu durum 2012 yılında ‘KFM Making a Difference’ (KFM Bir Fark Yaratmak) adlı kuruluşu açmama sebep oldu. Yetişkinlik çağına geçmekte olan engelli bireyler için yaşam koçluğu ve mentorluk sağlamak istedim. Daha sonra, fark ettim ki otizmli olan birçok öğrenci üniversite masraflarını ödeme konusunda sıkıntı yaşıyor. O zaman da ‘Making a difference for autism scholarship’ (Otizm İçin Bir Fark Yaratmak Bursu) isimli bir program başlattım. Gerçekten bunları yapabilmek benim için harika. Bu program ile son on yılda birçok otizmli üniversite öğrencisine yüzde yüze kadar ulaşabilen burslar verebildik; aynı zamanda, engelli birey çalıştıran küçük işletmelere de yardımlarda bulunuyoruz.

 

Harika bir iş çıkarıyorsunuz gerçekten. Herkes adına size teşekkür ederim.

Aynı zamanda şu anda bir film üzerinde çalışıyorsunuz. Eğlence sektöründe çalışmak özellikle bu sektörde çalışan otizmli bireyler için bunun önemi nedir?

Eğlence sektöründe temsil çok önemlidir. Bu sektörde yer almaya başladım çünkü sahneyi ve sinemayı çok seviyorum, hatta küçükken hep Backstreet Boys grubunun altıncı üyesi olmak isterdim. Müziği ve sinemayı hep çok sevmişimdir ve bu yüzden, ilgi duyduğumuz, yetenekli olduğumuz alanların ileriye yönelik bir kariyere dönüşmesi gerektiğine hep inanmışımdır. Otizm savunucusu olduktan sonra benim için işler biraz değişmeye başladı. ‘Joyful Noise’ (Keyifli Gürültü) adlı filmin yönetmeni beni aradı ve filmde otizmli bir birey olduğunu söyledi. Benden, kendi tecrübelerimden yola çıkarak karakterin gerçekçi bir şekilde ifade edilip edilmediği konusunda yardım istedi. Böylece 2009 yılında eğlence sektörüne giriş yapmış oldum. Daha sonra bu iş karşıma başka fırsatların çıkmasını sağladı. Şu anda otizm danışmanı olarak birçok filmde ve televizyon programlarında çalışıyorum.

Harika. Çocuğu otizmli olan ailelere tavsiyeleriniz nelerdir?

Benim tavsiyem, acele etmeyin çünkü bu bir yarış değil; bu bir maraton. Özellikle çocuğunuza iyi gelecek desteği bulmak oldukça önemli. İhtiyaçlarına uygun bir yol izlemeye çalışın. Çünkü otizm spektrumu bireyden bireye değişiklik gösterebiliyor. Bazı bireyler kendini gayet iyi bir şekilde ifade ederken başka bir birey henüz sözlü iletişim kuramıyor olabilir, hatta başka bir birey hayatı boyunca yardıma ihtiyaç duyabilir. Bu yüzden çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik en iyi desteği sağlamak oldukça önemli.

Bizim için ayırabildiği kısacık zamanda verdiği tüm cevaplar için sevgili Kerry Margo’ya çok teşekkür ediyoruz.

Kerry Margo’nun da ifade ettiği gibi otizm her bireyin farklı ihtiyaçlarının şekillendirdiği farklı yolları olan çok uzun soluklu bir maraton ve herkesin yolculuğu da kendisi de biricik. Kerry Margo’nun başta da ifade ettiğimiz sözünde olduğu gibi, her bireyin sadece kendi olarak görülebilmesi dileğiyle: “Benim için yüksek fonksiyonlu ya da hafif otizmli diyorlar. Ben de onlara “Kerry” olduğumu söylüyorum.”

KERRY MAGRO KİMDİR?

Kerry Magro, ödüllü bir engellilik hakları savunucusu, çok satan yazar, film danışmanı, motivasyon konuşmacısıdır.

İki buçuk yaşına kadar hiç konuşmayan Kerry Margo 4 yaşında otizm tanısı aldı.Büyürken Kerry’nin geleceği çok belirsizdi. Ancak, yoğum özel eğitim ve sevgi dolu bir ailenin desteğinden sonra birçok zorluğun üstesinden geldi.

2013’te Amazon’un çok satanlar listesine giren ilk kitabı Defining Otizm From the Heart’ı yayınladı. 2014 yılında 2. kitabı “Otizm ve Aşık Olmak”ı yayınladı. Daha sonra 2015 yılında “Engelli Öğrenciler için Kolej: Biz Aidiz” kitabına katkıda bulundu. Bugün Kerry Autism Speaks, The Mighty ve daha pek çok yayın da dahil olmak üzere çeşitli kuruluşlar için blog yazıyor.

2011’de Kerry, Queen Latifah ve Dolly Parton’ın oynadığı 2012 filmi Joyful Noise için danışman olan Kerry, aktör Dexter Darden tarafından canlandırılan Asperger Sendromlu 14 yaşındaki Walter Hill karakterinin yazılmasında önemli bir rol oynadı.

Fark Yaratmak (KFM) adlı kar amacı gütmeyen bir STK organizasyonu başlatan Kerry, özel ihtiyaçları olanlar için engelleri yıkmaya yardımcı olurken aynı zamanda otizmli yetişkinlerin üniversiteye gitmeleri için de burslar sağlamaya başladı. “Otizm için Fark Yaratmak Burs Programı” aracılığıyla üniversiteye devam etmeleri için otizmli genç yetişkinlere 50’den fazla burs verilmesini sağladı.

New Jersey City Üniversitesi’nden Eğitim Teknolojisi Liderliği alanında doktorasını alan Kerry, Dr. Kerry Magro oldu.

İki kez TEDx Konuşmacısı olan Kerry, motivasyon konuşmacısı ve engellilik savunucusu olarak ABD’de ülke çapında tanınıyor. Zorlukların üstesinden gelen insanlara odaklanan “Farklılıklar Güzeldir” adlı ile kendi yerel TV kablo şovuna da devam ediyor.