OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞUNDA PSİKOTİK, BİPOLAR BOZUKLUK RİSKİ VE ERKEN TANI

Çocukları otizm tanısı alan aileler, onların yaşam kalitesini düşüren tüm davranışların otizmden kaynaklandığını düşünebiliyorlar. Oysa otizme eşlik eden farklı psikiyatrik hastalıklar ve bozukluklar da bulunuyor.  Bu konuyu  Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İ. Emre Bora ile konuştuk.


2020 yılında Web of Science Yüksek Atıflı Bilim İnsanları Listesi’nde yer alan tek Türk akademisyen oldunuz. Uzmanlık alanınız nedir? Bu alanda çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Psikiyatri uzmanıyım. Şizofreni, bipolar bozukluk, otizm ve nörogelişimsel bozukluklar ve demans ve nörodejeneratif hastalıklar klinik uzmanlık alanlarım. Bu alanlarda erken tanı ve prediktif tıp ve bireyselleştirilmiş tıp yaklaşımlarını özellikle önemsiyorum. Çalışmalarımda sosyal bilişsel sinirbilim yöntemlerinden sıklıkla yararlanıyorum. Beyin araştırmaları alanında çalışmaya bundan 30 yıl önce tıp öğrenciliğimin ikinci yılında karar verdim. O sıralar “beyin on yılı” ilan edilmişti ve bu konuda okuduklarım beni etkilemişti. Ayrıca, Oliver Sacks’ın Karısını şapka sanan adam kitabından etkilenmiştim aynı yıl. Sonraki yıllarda, şizofreni ve otizmin tanı ve tedavisiyle ilgilenmem, bu durumlarda sosyal beyin gelişimindeki farklılıklar nedeniyle toplumsal ve mesleki işlevsellikte belirgin sorunlar yaşanmasını fark etmemi sağladı.

Nörogelişimsel farklılıklarda erken tanı neden önemli?

Erken tanı tabii ki, her türlü ciddi tıbbi hastalık ve gelişimsel farklılık için olduğu gibi nörogelişimsel farklılıklar için de önemli. Aslında nörogelişimsel farklılıklar için daha da önemli olduğu söylenebilir. Çünkü hayatın ilk yıllarından gelen farklılıklar çocuğu yaşam boyu etkiliyor. Sosyal gelişim ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyerek kişinin yaşadığı güçlüklerin erişkinlik dönemine yaklaştıkça giderek artmasına yol açabiliyor. Bu tür farklılıklar ne kadar erken fark edilir ve çocuk etkin bir özel eğitim programına dahil olabilirse, bu kayıpların kısmen önüne geçebilmek mümkün olabilir.

 

Aileler çocuklarının yaşam kalitesini düşüren tüm davranışların otizmden kaynaklandığını düşünebiliyor. Oysa otizme eşlik eden farklı psikiyatrik durumlar olabiliyor değil mi?

Evet, otizme diğer psikiyatrik hastalıklar çok sık eşlik ediyor. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin yarısından çoğunda, hayat boyu eşlik eden en azından bir psikiyatrik bozukluk görülür. Aynı otizmli bireyde iki veya daha fazla psikiyatrik eş tanı görülmesi de nadir değildir. Bu oranlar otizmi olmayan genel topluma göre belirgin derecede yüksektir.

Otizme eşlik eden diğer psikiyatrik durumlar genellikle neler?

Çocukluk döneminde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun eşlik etmesi çok sıktır. Sonraki yıllarda kaygı bozuklukları ve depresif bozuklular çok sık görülür. İlerleyen yaşlarda da demansın genel topluma göre daha sık ve erken yaşta görüldüğünü gösteren veriler vardır.

 

Bir röportajınızda, otizmde psikotik ve bipolar bozukluk gelişimi riskinin belirgin derecede arttığını söylüyordunuz. Bu konuyu biraz açabilir misiniz?

Psikotik bozukluklar ve bipolar bozukluk genellikle gençlik yıllarında ortaya çıkan ciddi psikiyatrik hastalıklardır. Aynı bozukluklar, otizm spektrum bozukluğu olan gençlerde ortaya çıkabilmekte ve bu hastalıklarla ilgili bulgular ve işlev kaybı gençlerin otizmle ilgili yaşadığı güçlüklere eklenebilmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, riskin ne ölçüde artığı konusunda farklı sonuçlar vermektedir. Yakın tarihli bir meta-analiz, var olan çalışmaların sonuçlarını birleştirdiğinde, şizofreni riskinin 9 kat, bipolar bozukluk riskinin 6 kat artığını göstermektedir. Otizmin yarattığı bu risk, tek bir birinci derece akrabasında şizofreni ya da bipolar bozukluğu olan otizmi olmayan gençlerin bu bozuklukları geliştirme riskine benzerdir. Otizm spektrum bozukluğu olan gençlerin ailesinde şizofreni ve bipolar bozukluk olunca bu riskler daha da artabilmektedir.

Bipolar nedir?

Bipolar bozukluk farklı isimlerle bilinir. Bu isimler arasında ikiuçlu duygudurum bozukluğu, manik depresif bozukluk, ikiuçlu mizaç bozukluğu, bipolar affektif bozukluk vardır. Bipolar bozukluk, hafif formları da kayda alındığında, her 40 kişiden birini bir ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Bipolar bozukluğu olan kişi, sıklıkla duygudurumunda aşırı yükselmelerden (diğer adıyla mani) ve çöküşlerden (depresyon) oluşan dalgalanmalar yaşar.

 

Otizmli çocuklarda ve gençlerde bipolardan ne zaman şüphelenilmeli?

Otizmli çocuğun normal yapısından çok farklı davrandığı ve birkaç gün süren aşırı enerji artışı olan dönemler olması bipolar bozukluğun erken evresinde sık görülür. Bipolar bozuklukta, enerji miktarının aşırı artmasına uyku ihtiyacının belirgin derece azalma, düşünme sürecinin hızlanması, amaca yönelik etkinlik ve planların artması, sinirlilik, zevk verici etkinlere artmış ilgi, çok para harcama ve kendine aşırı güven gibi bulgular eklenebilir. Bipolar bozukluğun ilk atağı öncesi bu dönemler sadece 1-2 gün sürebilir ve hafif şiddette gözükebilir. Bu dönemde gencin okulda başarısı düşebilir ve sosyal çevrede sorunlar yaşayabilir. Hastalığın başlamasıyla bu dönemlerin süre ve şiddeti uzar. Bu tür hafif yükselme dönemleri öncesi ve sonrası depresyon dönemleri de gözükebilir.

 

Psikotik çoğumuzun günlük hayatta hemen hiç karşısına çıkmayan bir kelime. En basit haliyle nasıl ifade edersiniz?

Psikoz kişinin gerçeği değerlendirme yetisinde belirgin bir bozulmayla kendini gösteren ciddi bir klinik tablodur. Psikoz birçok düşünsel ve algısal süreci etkiler. Örneğin, normal şartlar halinde kişi kafasının içinde geçen düşünceleri dışarıdan ona başkasının söylediği ifadelerle karıştırmaz. Psikoz halinde, kişi bir şeyi düşünürken, kendi iç sesinin kendine ait olduğuna emin olamaz ve giderek iç sesini onunla konuşan bir başkasının sesi sanır. Bu durum halüsinasyon (varsanı) dediğimiz psikotik yaşantılara yol açar.

 

Otizmde psikotik durumlar nasıl fark edilir?

Otizmde psikotik bulgular başlamadan veya çevre fark etmeden önce okul başarısında belirgin derece düşme, gencin ilgilendiği alanlarda belirgin ilgi kaybı gözükür. Sosyalleşmede artan sorunlar da belirgindir. Ancak bu tür belirtiler, var olan otizm bulgularına benzediği için konuya uzmanlığı olmayan sağlık çalışanlarının gözünden kaçabilir. Varsanı (hallüsinasyon) ve sanrı (hezeyan) gibi bulguların otizm bulgularından ayırt edilmesi görece daha kolaydır.

 

Duygudurum bozuklukları konusunda da çalışmalarınız var. Duygudurum bozukluğu yalın haliyle nasıl tanımlanıyor?

Duygudurum bozukluğu aslında yukarıda konuştuğumuz bipolar bozukluk ve toplumda daha iyi bilinen majör depresyonu da içeren, kişinin duygudurumunda çökme ve/veya yükselmelerin uzun ve şiddetli olmasıyla kendini gösteren bir grup bozukluğa verilen genel addır.

 

Duygudurum bozuklukları yaşayanların beyin görüntülemesinde farklılıklar var mı?

Beynin yapısını ve işlevini inceleyen beyin görüntüleme çalışmalarında, majör depresyon ve bipolar bozukluk gibi duygudurum bozukluklarında kimi küçük ama anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Son yıllarda uluslararası ENIGMA konsorsiyumu dünyanın her köşesinden farklı araştırma gruplarının beyin görüntüleme sonuçlarını birleştirdiğinde de benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Aynı durum şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar içinde geçerlidir.

 

Otizm spektrum Bozukluğunda psikotik ve bipolar bozukluk riski konusunda ailelerimize ne söylemek istersiniz?

Ailelerimiz, otizm spektrum bozukluğuna yönelik her türlü desteğin kısıtlı olduğu ülkemizde, her türlü özveri ile çocuklarına destek oluyorlar ve bu süreçte otizm konusunda belirgin şekilde bilgileniyorlar. Ailelerimizin aynı şekilde otizm zemininde bipolar bozukluk ve psikoz riski konusunda bilgilendirilmeleri de önemlidir. Gençlik yıllarında okul başarısında düşme, son yıllarda alışageldiğimiz sosyal etkileşim düzeyine göre içine kapanırsa veya tersine mizacına uymayan bir şekilde aşırı yükseldiği kısa dönemler olursa, hem otizm hem de psikoz ve bipolar bozukluk konusunda yetkinliği olan sağlık çalışanlarına ulaşmaları önemlidir. Bu durumlar şüphesiz kaygı bozukluğu veya depresyon gibi yaygın psikiyatrik hastalıklarla ilgili olabilir ancak pek çok kez psikotik ve bipolar bozuklukla ilgili olabilir. Aile’de psikoz ve bipolar bozukluk varlığında, otizmli gençlerde psikoz ve bipolar bozukluk riskinin taranması önemli olabilir. Velokardiyofasiyal sendrom gibi otizm bulgularının da görülebildiği kimi durumlarda erişkinlik hayatında psikotik bozukluk şiddeti o kadar çok artmıştır ki, hiçbir şikayeti olmayan gençlerin bile rutin olarak izlenmesi gereklidir. Türkiye’de türünün ilk örneği olan Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri’de Erken Tanı ve Müdahale Programı’nın (ETAP) amaçlarından biri de gençlerde otizm spektrum bozukluğu zemininde gelişen psikotik ve bipolar bozukluklarını tanımak ve tedavi etmektir.