İpucu (Promptıng) kullanırken nelere dikkat edilmeli?

İpuçları öğretim sürecinde çok önemli… Peki ipuçlarını kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar neler?

Yazı: Nicky Nükte Altıkulaç
MS, BCBA, EI (ABA Uzmanı)
Davranış Terapisi Uzmanı
[email protected]

İpucu tekniğini yeni becerilerin öğretiminde, unutulan becerilerin hatırlatılmasında ya da yönergelere uymada yaşanan zorluklarda kullanıyoruz. İpucu kullanmaktaki amacımız çocuğun/bireyin kendisinden beklenen hedef davranışı göstermesine yardımcı olarak pekiştireç alma olasılığını yükseltmek, motivasyonunu arttırmak. Özellikle yeni becerilerin öğretiminde ipucu kullanmadığımızı düşünelim ve çocuktan/bireyden repertuarında olmayan yeni bir davranışı/beceriyi göstermesini bekleyelim.

Pekiştirecemiz ne kadar güçlü olursa olsun çocuğun/bireyin o pekiştireci alma olasılığı yok. Biz pekiştireci ona gösterip yönergeyi tekrarladıkça çocuk/birey öfkelenmeye başlar ya da kendini kapatması kaçınılmaz olur. Tıpkı size son model araba anahtarını gösterip, ona sahip olabilmeniz için tek gerekli şart olarak sizden yapamayacağınız bir şeyi istemem gibi… Araba gerçek ama ona sahip olmak için sizin hiçbir şansınız yok. Oysa ipucu kullanarak çocuğa/bireye istediğimiz davranışı göstermesine, dolayısıyla pekiştireci almasına yardımcı oluyoruz.

İpuçları öğretim sürecinde her ne kadar çok önemli olsa da kullanırken dikkat etmemiz gereken noktaları göz ardı etmemek gerekiyor. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

– Kullanacağımız ipuçlarını seçerken her zaman en azdan en çoğa (least to most) gitmeliyiz. Böylece gereksiz yere çocuğun/bireyin ihtiyacı olandan fazla ipucu vermemiş oluruz. Çünkü amacımız olabilen minimum ipucu ile çocuğa/bireye yeni beceriyi öğretmek.

– Eğer çalıştığımız çocuk/birey hedef davranışı verdiğiniz ipucu ile 3 seans üst üste olumlu gelişme gösteriyorsa hemen vakit kaybetmeden ipucunu silikleştirmeye başlamalıyız. Eğer ipucunu olması gerektiğinden uzun süre kullanırsak,

çocuk/birey ipucuna bağımlı hale gelecektir.

– İpucunu silikleştirmede aşamalı olarak bir alt seviyedeki ipucuna geçmek gerekir. Örneğin, full fiziksel ipucundan kısmi fiziksel ipucuna geçmek gibi.

– Yanlışsız öğretim (errorless teaching) yöntemi kullanıyorsak, direkt en üst seviyedeki ipucundan/en çoktan en aza (most to least) başlamalıyız ki çocuğa/bireye yanlış yapma fırsatı vermeyelim.

– Çocuğun/bireyin daha önce öğrendiği fakat kontrollerde kaybettiğini gördüğümüz becerileri hatırlatmak için minimum ipucunu kullanmalıyız.

– Fiziksel ipucunu kullanırken kullandığımız fiziksel gücün çok az olmasına dikkat etmeliyiz. Çünkü çok sıkı tutuğumuz zaman çocuğun/bireyin hissettiği sadece bizim uyguladığımız basınç olur. Kendisinin herhangi bir insiyatifi olmadan biz onu kukla gibi istediğimizi yaptırmış oluruz. Böyle bir durumda ipucunu silikleştirme aşamasına gelmemiz uzun sürebilir. Fiziksel ipucundaki amacımız çocuğumuza da performans gösterme insiyatifi verirken fiziksel olarak onu yönlendirmek olmalı.

– Modelleme ipucunu kullandığımız çocukların göz teması ve motor taklit becerilerinin olduğuna emin olmalıyız. Aksi takdirde çocuk/birey modelleme ipucu seviyesinden bağımsız seviyeye geçmede zorluk yaşayacaktır.

– Görsel ipuçların sözel ipuçlara göre daha kolay silikleştirilmesine rağmen çalıştığımız çocuğun/bireyin kişisel özelliklerini göz önünde bulundurularak ipucu seçimi yapmalıyız.

– Eğer çocukta/bireyde çalıştığımız becerinin alt becerileri yoksa ne kadar ipucu verirsek verelim istediğimiz performansı göremeyebiliriz.

– Her program için kullanılacak ipuçlarının detaylı olarak programda yazılı olması gerekir. Çünkü birden fazla eğitimci/terapist ile çalışan çocukların/bireylerin aynı beceri için farklı ipuçları ile karşılaşmaları çocuğun performansını olumsuz yönde etkileyebilir.