USLU DURMASI “İYİ ÖĞRENCİ” OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ

Bizim amacımız çocuğumuzun gününü yuvada, diğer çocuklarla aynı odada kendi başına geçirmesi değil, ihtiyaç duyduğu sosyal becerileri pratik yapmasıdır.

 

 

 

 

Nicky Nükte Altıkulaç

MS, BCBA, EI (ABA Uzmanı)

Davranış Terapisi Uzmanı

[email protected]

 

Çocuklarımızın sosyal becerilerini geliştirebilecekleri en uygun yerler; tabii ki diğer çocukların bulunduğu yuvalar, oyun parkları, okullar gibi mekânlardır. Çocuklarımızın bu ortamlardan en iyi derecede faydalanabilmesi için sosyal ilişkilerde gerekli ön becerileri kazandırmak çok önemlidir:

1-Komutlara uyma (bireysel ve grup), 2- Temel ihtiyaçlarını ifade etme (sözel, mimik, resim), 3- Taklit becerileri.

Aksi takdirde çocuğumuzun sırf sosyal bir ortamın içinde olduğu için sosyalleşeceğini beklemek, bazen sonuca ulaşmayan hayal kırıklığına dönüşebilir. Gün sonunda okuldan gelen iyi raporlar bazen sizi yanlış yönlendirebilir. Genelde okullarda sorun çıkarmayan, başka çocuğa zarar vermeyen her çocuk “iyi” öğrencidir. Diğer çocuklarla beraber oynaması, iletişimde bulunması, arkadaşından bir şey istemesi, grup komutlarına uyması, oyuncaklarla miş’li oyunlar oynaması vs. gibi bilgiler, eve gelen raporlarda pek yoktur. Bizim amacımız çocuğumuzun gününü yuvada, diğer çocuklarla aynı odada kendi başına geçirmesi değil, ihtiyaç duyduğu sosyal becerileri pratik yapmasıdır. Kendi yaşadığım bir olaydan örnek vermek istiyorum: Otizmli bir çocuğumun yuvadaki öğretmeninden durumunu öğrenmek için yuvayı ziyarete gitmiştim. Öğretmenden gelen rapor şöyleydi:

“Niye otizmli diyorsunuz anlamıyorum? Bakın ne güzel öbür çocuklarla konuşuyor, onlarla oynuyor. Hiç bir problemi yok.” Bana gösterdiği manzarada ise benim çocuğum tamamen rastlantı olarak diğer çocuklarla yakın mesafede durmuş, sözel stimming/movie talk (kendi kendine konuşma) yapıyordu. Kesinlikle sosyal bir amacı olmayan bir konuşma. Şimdi böyle bir durumda muhtemelen öğretmen aynı geri bildirimi anneye de yapıyordu. Annenin ne kadar yanlış bir geri bildirim aldığını ve başka bir ortamda çocuğunun, öğretmeninin söylediği becerileri gösteremediği için ne kadar hayal kırıklığına uğrayacağını düşünebiliyor musunuz? O yüzden çocuklarımızın yuvadaki durumlarını sorarken doğru ve direkt sorular sormaya dikkat edin. “Günün nasıl geçti?” gibi genel sorulardan kaçının.

 

Çocuğunuzu yuvadan almaya gittiğinizde, gününün nasıl geçtiğiyle ile ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için şunları sorabilirsiniz:

* Sabah öğretmenine/arkadaşlarına “merhaba” dedi mi?

* Öğretmeni “herkes……….. yapsın!” dediğinde o da ekstra bir ipucuna gerek olmadan söyleneni yapıyor mu?

* Sıraya girip sırasını bekliyor mu?

* Bir şeye ihtiyacı olduğu zaman öğretmeninden istiyor mu?

* 1-2 arkadaşıyla aynı oyun etrafında oynuyor mu?

* Oyuncaklarını paylaşıyor mu?

* Gün içinde kaç değişik oyuncak ile oynuyor? Neler bunlar? Bunlarla nasıl oynuyor?

* Oyuncaklar ile oynarken kendi kendine ya da arkadaşlarıyla oyun ile ilgili bir şey söylüyor mu ya da soru gelirse cevap veriyor mu?

* Günün ne kadar kısmını diğer çocuklarla sosyal mesafede, ne kadarını sessiz bir köşede geçiriyor?

* Aktiviteden yeni bir aktiviteye geçerken ne yapıyor?

* Masa başı aktivitelerde ne kadar yardıma ihtiyacı oluyor? Göstermeniz yeterli oluyor mu yoksa beraber mi yapmanız gerekiyor?