UDA’NIN HARFLERİ BİZE NE SÖYLÜYOR?

UDA ya da İngilizcesi ile ABA,  özel eğitimcilerin çok iyi bildiği bir kavram. Peki, yeni tanışanlar için UDA ne demek? Neyin kısaltması? Açıklaması nedir?  ABA Program Koordinatörü  Kurul Onaylı Davranış Analisti (BCBA)  Başak Topçuoğlu açıklıyor.

U

UDA’nın U’su uygulamadır.

Buradaki uygulama, sosyal olarak önem arz eden davranışların üzerine eğilmesinden kaynaklanır. Uygulama ile bireylerin günlük yaşantısı için gerekli becerilerin kazanılması hedeflenir. Örneğin altı yaşında tuvalet becerisi hala kazanılmamışsa, bu kazanılması gereken çok elzem bir beceridir. UDA bunun gibi pek çok beceriye odaklanır ve bu nedenle de uygulamalıdır. Hedeflenen beceriler çok geniş bir yelpazededir. Tırnak kesmeden, nezaketen kuralarından tutun da yaşıtlarıyla sohbet etmeye kadar geniş bir alanda bireylerin desteklenmesini hedefler.

D

UDA’nın D’si ‘davranıştır.

Peki, davranış ne demektir? Davranış aslında bir organizmanın yaptığı her şeydir. Bir insanın uyandığı andan yattığı ana kadar bütün hareketler davranıştır.  Davranışlar gözlenebilir ve ölçülebilirdir. UDA’nın da davranışı temel alırken dikkat ettiği üç unsur vardır.

Bunlardan ilki arttırılması gereken davranışlardır. Erken müdahale döneminde gelen öğrencilerimizde kazandırmayı ve arttırmayı hedeflediğimiz beceriler bu gruba girer. İstek bildirme, adlandırma, taklit etme gibi becerileri de bunlar arasındadır.

Bir yandan da azaltılması gereken beceriler vardır. Bunlar da genellikle ebeveynlerin evde hayatlarını zorlaştıran davranışlardır. Problem davranışlar olarak da geçerler. Mesela ağlama, kardeşlerine ya da kendine zarar verici davranışları buna örnek verebiliriz.

Bu arttırılan ve azaltılan davranışların genellemeleri ve kalıcılığı UDA’nın en önemli odak noktalarından biridir. Genelleme ve kalıcılıktan ne anlamamız lazım? Özellikle kalıcılık öğretim sonra erdikten sonra da becerinin devam etmesidir. Ortam, materyal ya da kişiler değişse bile kalıcılık sağlandıysa aynı beceri sergilenebilmelidir.

A

UDA’nın A’sı analizdir.

Davranışın tanımını yapmak ve davranışsal müdahaleleri sistematik olarak sunmak çok önemlidir.  Analiz de bu ikisi arasındaki ilişkiyi güvenilir veri toplama teknikleri ile ortaya koyan kısımdır.

Diyelim ben bir öğrenciye “Y” tekniğini uyguladım ve “X” davranışında azalma gördüm. Eğer topladığım veriler ile bu analizi yapabiliyorsam, “Y” tekniğinin etkililiğini ortaya koymuş olurum. Yani verinin analizini yapmış olurum. Eğer “Y” tekniğine rağmen “X” davranışında bir azalma görmezsem bu teknikte değişiklikler yapmam gerekir.

Günlük hayatın içinden bu konuda şöyle bir örnek sunabiliriz:

İlkokul çocuklarını düşünün… Sınıf öğretmeni matematikte bir konuyu nasıl öğretir? Önce kesirlerden başlar. Sonra ondalıklı sayılara geçer. Bir konuyu anlatırken, onu tamamlamadan başka bir konuyu işlemez. Konunun ağırlığına ve zorluğuna göre ilk başta bir-iki hafta bir konuyu işler. O konu bittikten sonra bir sınav yapar. Çocukların öğrenip öğrenmediğine bakar. Daha sonra diğer konuları öğretmeye başlar. Aslında UDA’nın analizi de, sınıflardaki bu sınavlar ile eş tutulabilir.

Analizin çok önemli bazı unsurları var. Bunlardan ilki hedef ve amaçların çok açık bir tanımının yapılmasıdır. Müdahale planının ve programının açık tanımı, amaçları nasıl karşılayacağının açıklanması, sürekli ve güvenilir veri toplama yöntemleri ile tekniklerin etkinliğini ortaya koyma, hepsi için kalıcılık ve genelleme planlamasının yapılmasıdır.

Son olarak…

UDA sadece özel eğitim sınıfındaki masa başında uygulanan bir eğitim değildir. Öğretim her yerde olabilir. Eğitim sadece masa başında gerçekleşmez. Çocuk oyun oynarken, yemek yerken, sabah okula gitmeye hazırlanırken, kıyafetlerini giyerken, dişlerini fırçalarken her ortam öğretim için fırsattır.  Önemli olan çocuğun yapabildiklerini ve yapamadıklarını bilmek ve ilgisini takip ederek girdiği ortamda öğretim fırsatları yaratmaktır.