PROBLEM DAVRANIŞLA KARŞILAŞTIĞIMIZDA NELER YAPABİLİRİZ?

“Bulunduğu ortamda eğlenen ve ve öğrenen çocuklar genellikle problem davranış göstermeye daha az meyilli olurlar,” diyen ABA Program Koordinatörü, Kurul Onaylı Davranış Analisti (BCBA) Şirin Yılmaz yazdı.

Öncelikle davranış probleminin ne olduğunun tam ve açık bir şekilde, başka bir deyişle öğrenciyi hiç bilmeyen birinin tanımınızı okuduğunda gözünün önünde problemin ne olduğunu eksiksiz bir şekilde canlandırabileceği bir şekilde tanımının yapılması gerekir.

Davranış yönetiminde ilk yapılması gereken problem davranış daha oluşmadan önce öncülleri manipüle ederek davranışın oluşumunu önlemektir. Bunun için de etkili bir öğretim ve öğrencinin bulunduğu ortamdaki motivasyonun yüksek tutulması çok önemlidir. Bulunduğu ortamda eğlenen ve ve öğrenen çocuklar genellikle problem davranış göstermeye daha az meyilli olurlar. Bu sebeple daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz pairing yani terapistin kendisini pekiştireç ile eşlemesi ve öğrenci için eğlenceli bir ortam hazırlaması çok önemlidir.

Problem davranış görülmeye başlandıktan sonra taban verisi için data toplanmaya başlanır. Kısaca problemin ne sıklıkta ve ne kadar uzun sürede  görüldüğünü anlamak için tutarız bu veriyi. Daha sonra zaman içinde topladığımız dataları taban verisi ile karşılaştırarak problem davranışın azaldığını mı yoksa arttığını mı anlarız.

Problem davranışın neden olduğunu anlamak için işlevsel davranış analizi yapılır. İşlevsel davranış analizinin sonucunda davranış problemi olmadan hemen önce neler olduğu, öğrencinin ne gibi işaretler gösterdiği, davranış problemi olduktan sonra gelen ve problem davranışın pekişmesini sağlayan durumları anlayabiliriz ve problem davranışın açıklamasının, hangi durumlarda görüldüğünün ve bu davranışı pekiştiren olayların neler olduğuna dair bir hipotez geliştiririz.

İşlevsel davranış analizi üç farklı şekilde yapılır. Bunlardan ilki ‘Deneysel Analiz’dir. Burada muhtemel öncüller ve sonuçlar manipüle edilerek denenir ve problem davranışın oluşup oluşmadığına bakılır. İkincisi ‘Doğrudan Gözlem’dir. Burada problem davranış çocuğun doğal çevresinde oluşurken gözlemlenir. ABC datası ve scatter plot kullanılır. Üçüncü yol da ‘Bilgi Verici Teknikler’ kullanmaktır. Problem davranış ile potansiyel olarak korelasyon gösteren öğrencinin kendi çevresindeki olayları belirlemek için kontrol listeleri, anamnez, puan cetvelleri kullanılır. Eğer en geçerli yöntem olan deneysel analiz kullanılmayacaksa, doğrudan gözlemin ve bilgi verici tekniklerin birlikte kullanılması tek başlarına kullanılmalarından daha uygundur.

Bu aşamadan sonra bir davranış değiştirme programı geliştirebiliriz. Bir davranış değiştirme planında olması gerekenler sırasıyla; öncüllerin manipülasyonu ( çevresel etkenlerde yapılan değişiklikler), problem davranışın yerine yeni bir davranış öğretme (ayrımlı pekiştirme kullanarak problem davranışı söndürürken aynı işlevi gören uygun davranışı pekiştirme, mesela sınıfta bağırarak öğretmenin dikkatini çekmeyi görmezden gelirken, parmak kaldırarak söz istemeyi pekiştirme), söndürme ( problem davranışı besleyen pekiştireçleri kesme) ve veri toplamadır.

Unutmayalım ki davranış değiştirme planları her çocuk için bireyselleştirilmiş olarak yazılır ve asla ve asla çocuğu cezalandırmak için kullanılmaz. Ayrıca yazılan davranış değiştirme planının çocuğun hayatındaki herkes tarafından tutarlılıkla uygulanması başarı için tek yoldur.