MOĞOLİSTAN’DA ÖZEL EĞİTİM MERKEZİ AÇAN OTİZMLİ ANNESİ ANLATIYOR

Oyunchimeg: “Bu işin onurlu ve profesyonel bir şekilde yürütülmesi konusunda bana ve çalışma arkadaşlarımıza büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayım. Kuruluşumuza “Asah Gerel Bayasal” adını verdik, bu isminin anlamı ışık yandığında mutluluğun ve neşenin gelmesidir.

 

Oyunchimeg öncelikli sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Oyunchimeg. Moğolistan’da “Asah Gerel Bayasal” Özel Eğitim Merkezi’nin Müdürüyüm. Asıl uzmanlık alanım işletme yönetimi. Önde gelen bir Moğol telekomünikasyon ve bilgi teknolojisi şirketinde pazarlama alanında uzun yıllara dayanan deneyime sahibim. 2 çocuk annesiyim ve Ulan Batur’da yaşıyorum.

Anne olmadan önce anneliğe ilişkin planlarınız nelerdi?

Anne olmadan önce bedenimi ve zihnimi buna hazırlamıştım. Hamile olduğumu öğrendiğimden beri Baby Center uygulamasını kullanmaya başlamıştım. Düzenli olarak doktor kontrolüne gittim ve yeni doğan bir bebeğin nasıl yetiştirileceğine dair kitaplar ve diğer materyalleri okudum. Ayrıca hamileliğin 3. ayından itibaren hamile yogası yapmaya başladı.

Oğlunuzun otizmli olduğuna dair ilk işaretler nelerdi?

Bir yaşındayken oğlumda bir şeylerin farklı gittiğini fark etmeye başladım. İsmiyle seslendiğimde bakmıyordu, zamanı geldiği halde ilk kelimelerini söylemiyordu, etrafındakilerinin yaptıklarına dikkat etmiyordu.

Çocuğunuzun otizmli olduğunu anladığınızda neler hissettiniz?

Çocuğumun farklı olduğunu fark eder etmez, yakaladığım bazı belirtileri internetten araştırdım ve karşıma “otizm” kelimesi geldi. O zaman gözlerim karardı ama okuduğum otizm belirtilerini hemen ezberledim. O günden sonra oğlumu çok iyi izlemeye başladım. Ancak resmi teşhisin konulacağı gün çok acı çekiyordum ve bunun otizm olmamasını umuyordum. Daha önce neredeyse bilmeme rağmen doktordan tanı aldığımız gün hayatımın en zor günüydü.

Aileniz ve çevreniz tanıya nasıl tepki verdi?

Kocam ve benim için ne kadar zor olduğunu kelimelerle anlatmak çok güç. Oğlumun büyükannesi ve diğer akrabalarımız için zor olsa da, beni duygusal olarak desteklediler ve bir arada kalmayı başardık. Kabul edilemez bir zaman kaybı olmadı. Çocuğunun tanısını kabul edemeyen çoğu aile bu noktada çok zaman kaybediyor.

Otizm Moğolistan’da yeterince iyi biliniyor mu?

5 yıl önce tanıdığım bir otistik çocuğa Koreli uzmanlar teşhis koyabilmişti. Şimdi işler o zamanlara göre çok farklı. Moğol doktorlar çocuklara doğru teşhis koyuyor. Toplumda otizm farkındalığını artırmak, otizmlileri anlamak ve onlara karşı ayrımcılık yapmamak adına çok sayıda çalışma yapılmış olması takdire şayan. Ama gelecekte tüm toplumun otizmli çocuklarla ilgilenmesi gerektiğini bunun sadece ailesi ve akrabaları ile sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum.

Oğlunuzun ve otizmli tüm çocukların kaliteli özel eğitime erişmesini istediniz. Moğolistan’da özel eğitim merkezi açtınız. Buna nasıl karar verdiniz?

Oğluma tanı konduğunda pandeminin başlangıç zamanıydı. Bu nedenle de, Moğolistan’da başvurabileceğimiz herhangi bir kuruluş veya uzman yoktu. O zamanlar oğlumu tedavi için yurtdışına götürme fikrini ilk olarak kocam önerdi, biz de Türkiye’ye geldik. Bir süre oğlum orada spor eğitimi aldı. Türkiye’de kaldığım süre boyunca özel gereksinimli çocukların gelişim, sosyalleşme ve eğitim alanlarının çok gelişmiş olduğunu fark ettim. Moğolistan’a döndüğümde, oğlumun gelişimi için profesyonel kadro ve eğitimlerin yeterli olmayacağını biliyordum. Bu yüzden oğlum ve aynı sorunları yaşayan diğer çocuklar ve aileler için bu alanın gelişimine katkıda bulunmaya karar verdim.

Kaliteli özel eğitim neden önemli?

Sıradan çocukların eğitiminde bile kalite standartları çok önemlidir. Dolayısıyla gelişim geriliği olan ve özel eğitim ihtiyacı olan çocuklara verilen eğitimin kalite standartlarının ne kadar önemli olduğu çok açıktır.

Kurumunuzdaki eğitimcileri nasıl seçtiniz?

Bu kurumu açmaya karar verdiğimden beri, kalite standartlarına odaklı, uygun bir özel eğitim sistemi arayışındaydım. Ayrıca davranış terapistlerinin temel nitelikleri, ne kadar süredir iş tecrübesine sahip oldukları ve çocuklara yönelik kişisel tutum, sevgi ve şefkat düzeyine çok dikkat etmiştim. Bu nedenle, çocuklarla çalışacak davranışçı terapistleri kişisel olarak seçtim. Tabii ki bununla bitemezdi. Bu davranış terapistleri, uluslararası standartlara göre eğitilirler ve iş yerinde büyük bir sorumlulukla eğitimlerine devam edilir. Bu arada Türkiye’den merkezimizle işbirliği Algı Özel Eğitim Merkezi Müdürü Sayın Parin Yakupyan ve eğitim ve danışmanlık için merkezimizle işbirliği yapan Kurul Sertifikalı Davranış Analisti (BCBA) Başak Topçouğlu’dan özellikle bahsetmek gerekir. Terapistlerimize üst düzey profesyonellikle eğitim ve danışmanlık verdiler,  kurumlarının eğitim sistemini ve kurumsal yönetim yöntemlerini aktardılar. Algı Özel Eğitim Merkezi ile çalışma deneyimimi özetlemek gerekirse, aradığım uzmanlaşmış kurumu bulduğum için öğrencilerim ve velilerim adına çok memnun kaldım.

Neden terapistlerinize özellikle ABA eğitimi aldırmak istediniz?

Türkiye’ye geldiğimde otizmli ve diğer gelişim geriliği olan çocukları yetiştiren birçok okul olduğunu gördüm. Dolayısıyla, daha önce de söylediğim gibi, öğrenme sistemi bilimsel olarak kanıtlanmış bu sitemin ve otizmli çocukların çoğunda işe yaradığından emin olmak için çok araştırma yaptım ve sonra da ABA kursunu seçtim.

Moğolistan’da bir ABA merkezi kazandırdınız için gurur duyuyor musunuz?

Başlattığım çalışmaların sonuçları, eğitimimize katılan çocuklarda ne kadar olumlu davranış değişiklikleri ve gelişimsel ilerlemeler görüldüğü ile ölçülecektir. Bu işin onurlu ve profesyonel bir şekilde yürütülmesi konusunda bana ve çalışma arkadaşlarımıza büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayım. Kuruluşumuza “Asah Gerel Bayasal” adını verdik, bu isminin anlamı ışık yandığında mutluluğun ve neşenin gelmesidir. Çünkü birçok çocuğun, ebeveynin kalbini aydınlatmak ve neşe getirmek için hem beklentilerimiz hem de hedeflerimiz var. Adımızın anlamını gerçeğe dönüştürmek için önümüzde uzun bir yol var.

Ailelerin en çok yanılgıya düştüğü konu ne oluyor?

Yaygın semptomları olan bir çocuğun tanısını kabul etmemek,  otizmin nedenini aramak, başkasını suçlamak zaman kaybetmeye ve aile ilişkilerinde bir çatlaklara yol açıyor. Bu nedenlerle çocuklar gelişimi için en önemli olan zamanlarda eğitimden mahrum kalıyor ne yazık ki. Zaman kaybından dolayı çocuğun gelişimindeki gecikmeler o kadar artıyor ki, onu akranlarının seviyesine getirmek ve yerleşmiş uygunsuz davranışlarını düzeltmek için sonra çok daha fazla zaman ve çaba gerekiyor.

Kendi deneyimlerinize otizmi nasıl aktarırsınız?

Otizmli çocuklar, çevreyi ve nesneleri gözlemleme ve yargılama konusunda daha gelişmiş yeteneklere sahiptir. Normal çocuklar gibi birbirlerini taklit ederek ve birbirleriyle etkileşime girerek gelişen çocukların toplumsal normalarından farklıdırlar.

Fakat bu durum, otizmlerin sosyalleşme, iletişim kurma veya öğrenme yeteneğine sahip olmadığı anlamına gelmez. Kısacası, otizmlilerin başkalarıyla etkileşime girebilmek ve sosyalleşebilmek için özel eğitime ve davranış terapisine ihtiyaç duyarlar.

Sizin oğlunuz kaç yaşında?

Bizim oğlumuz 4,9 yaşında.

Geleceğe dönük beklentileriniz neler? 

Oğlumu ve diğer otizmli çocukları, dünyayı çoğu insanın görmediği benzersiz bir şekilde gören, hisseden ve anlayan “yeni bir nesil” olarak düşünüyorum. Sıradan insanlarla bu “yeni tip insan”ın gelecekte yan yana yaşayacağına ve böylece iletişim sorunlarının ortadan kalkacağına inanılıyor. Çocuğumun ayrımcılık yapılmayan bir toplumda yaşamasını istiyorum. Başladığım işte hayal ettiğim sosyal ortamın oluşmasına elbette katkı sağlayacağım. Çocuklarımızın gelişimine ve gelişimine kesinlikle katkı sağlayacağına eminim.

Çocuğu otizmli olan diğer annelere ne söylemek isterseniz?

Akıl sağlığınıza iyi bakın çünkü ebeveynlerimizin ve velilerimizin çoğu derin psikolojik depresyondan muzdarip. Vakit kaybetmeden çocuğunuzu kabul edin ve geliştirin. Canlı bir ilişki oluşturmak için çocuğunuzla her gün kaliteli zaman geçirdiğinizden emin olun. Çocuğunuzu neyin kızdırdığına, neyin sakinleştirdiğine ve ne zaman mutlu olduğuna çok dikkat edin. Bu, gelecekte çocuğunuzu anlamanız için çok faydalı olacaktır. Kök hücre gibi işe yaradığı bilimsel olarak kanıtlanmamış tedavilerle zamanınızı ve paranızı boşa harcamayın. Bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemleri ve profesyonellerden tavsiye almanızı öneririm.