KONTEYNER KENTTE ÖZEL SINIFA İHTİYACIMIZ VAR

6 Şubat’ta meydana gelen ülkemiz tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan depremi İskenderun’da yaşayan Naciye KAHRAMAN, otizmli oğlu ve ailesiyle afet sonrasındaki hayatlarını anlattı.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Naciye. 44 yaşındayım. İskenderun’da yaşıyorum. On bir yaşında otizmli bir oğlum var.

 

Deprem olduğunda neredeydiniz?

Evimizdeydik. Evimiz ağır hasar aldı.

 

Eğer sizi üzmeyecekse depremde neler yaşadığınızı sorabilir miyim?

Zaten hala o anı tekrar tekrar yaşıyor gibiyim. Çok büyük bir korku yaşadık. Depremde ilk başta bir sallantı hissettim. O sırada zaten uyanıktım. Deprem olduğunu anlayarak, hemen oğlum Ali Kemal’in odasına gittim. Üzerine kapanıp dualar etmeye başladım. Her zamanki depremlerden biri, geçecek sanıyordum. Bitecek diye bekliyordum. Ama bir anda hızlandı ve öyle bir sallıyordu ki… Binayı yıkacak diye düşündüm. Çocuğumu yataktan kaldırdım, üstüne yumuldum. Kapıya doğru gittiğimde duvar başıma vurdu. Doğru dış kapıya gittik. Dış kapımız demir kapıydı, kitlenmiş açılmıyordu. Ne yapsak açamadık. O sırada deprem hala sallıyor, evde duvarlar gidip gidip geliyordu. Aklıma balkon geldi. Feryat figan balkona çıktık. Sağdan soldan yardım istemeye başladık. Birileri geldi aşağıda battaniye açtılar. Çocuğun beline hortum bağladık. Battaniyenin üzerine yere sallandırdık. Onu indirmeyi başardık ama biz kaldık. Aşağıdaki insanlar bir halk otobüsünü durdurdu. Önümüze dayadı biz de onun üzerine atladık.

 Nerede kalıyorsunuz şu anda?

Annemin evinin önünde çadırda kalıyoruz. Aslında bir konteynırda kalıyorduk ama ayağım kırıldığı için gidemiyorum şimdi. Ayağıma teneke düştü. Parmaklarımda hem kırık hem de kesik var. Orada ayağım bu haldeyken lavaboya gitmek sorun oluyordu.

Peki, bizim otizmli çocuklarımız rutinlerine çok bağlı olabiliyorlar. Deprem nedeniyle değişen hayata oğlunuz çabuk uyum sağlayabildi mi?

Çok zor oldu. Ama yine de Allah yardım ediyor. Şanslıydım ilk günler evi isteyecek, rutini isteyecek diye düşünüyordum ama çok şükür yapmadı. İlk birkaç gün uyum sağladı.  Sonrasında tabii aynı şeyleri istemeye başladı. Şu an ise bayağı zorlanıyorum. Çocuğun konforu gitti elinden. İnsanın çocuğuna alıştıklarını verememesi çok zor. Evinde, yatağında oyuncakları ile oynuyordu. Aldığı bütün özel eğitim dersleri de elinden gitti. Normal insanlara bile o kadar zor oldu ki… Kıyafetsiz kaldık. Yeri geldi ateşin karşısında battaniyelere sarılıp uyuduk. Günlerce dışarıda yattık.

 Otizmli aileleri çadır geldikten sonra, otizmli çocukları nedeniyle toplu yaşamda çok sıkıntı çektiklerini dle getirdiler. Sizin için nasıldı?

Biz çadırda kalmadık. Burada büyük çadır veriyorlardı o sıralar. Biz kimseyle bir araya gelemiyorduk. İnsanlarla beş dakika bile oturamıyoruz. Benim oğlum yerinde durmuyor.  Ya bir şeyleri dağıtıyor ya da bir uyumsuzluk yapıyor. Her şey çok zor ama otizmli aileleri için daha da zor.

 Şu an çocuğunuz için psikiyatrist desteği alabiliyor musunuz? Bölgede o hizmetler başladı mı?

Bir psikiyatrist gelip baktı. İlaçlarını düzenledi. “İki hafta sonra kontrol olması gerekiyor” dedi ama yerine yenisi geldi mi, gelmedi mi hiç bilmiyorum. Bir daha arayan soran olmadı.

 Siz melatonin takviyesini bulamıyordunuz. Sizinle yolumuz onu ararken kesişmişti…

Evet, onu sağ olun, sizin sayenizde bulduk. O dönemde kaç yere başvurduysam bana geri dönüş olmadı. Birileri ecza depolarında bulmaya çalışıyordu ama yoktu. Veremediğimiz için de oğlum hiçbir şekilde uyumuyordu. Günlerce uykusuz kaldı çocuk.

 Şimdi nasıl oğlunuz?

Şu anda ayrı çadır kurduk ama çocuğumuz çadırın içinde sürekli kalmıyor. Bahçeye çıkıyor. Konu komşunun evine bir şeyler atıyor, gidip arabasının camını çeviriyor. Gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Aslında böyle bir çocuk da değildi. Problem davranışları çok fazla arttı. Eski Ali Kemal gitti, yeni bir Ali Kemal geldi.

Ben yıllardır çok çabaladım çocuğum için. Üç buçuk yaşından beri emek veriyoruz. Ama şu anda çabalarımız gerçekten boşa gidiyor. İnsanların tepkileri de şu sırlar çok kötü. Çünkü herkes depremzede ve stres içinde. Herkes malını, canını kaybetti. Onlar da haklılar bir yerde. Ama benim de elimden gelen bir şey yok. Ne yapabilirim? Ben de bilemiyorum, çaresiz kalıyorum bu konuda.

Bir de ben oğlumu hep sağlık beslemeye çalışıyordum. Şeker, çikolata gibi şeyler yedirmiyordum. Bu dönemde bunları bile verdim. Tüm ayarları kaçtı. Yeter ki, biraz mutlu olsun, diğer çocuklarla uyumlu olsun dedim. Konteyner kentteyken çocuklar ile bir arada olsun istedim. Ama orada bile çok sorunlar yaşadım. Çocuklarla uyumlu olamadığı için bir süre sonra öğretmenler de zorlanıyorlar.  Normal çocukla uğraşmak nerede, otizmli çocukla uğraşmak nerede…

 Peki, özel çocuklar için bir çalışma yok mu?

Özel bir sınıf açmadılar henüz. En büyük derdim de o zaten. En azından onu açsalardı, ben sıkıntı yaşamazdım. Millet Bahçesi’nde olduğunu duydum ama oraya gitmek için benim taksiye binmem gerekiyor. Çünkü dolmuş gitmiyor o yöne. Biz Gemlik Konteyner Kent’te kalıyoruz. Orada da yok.

 Başka otizmli aileleri de var mı sizin gibi?

Var ama inanın ne yaptıklarını bilmiyorum. Ama Gemlik Konteyner Kent’te bir özel sınıf açılsa pek çok aile faydalanır.